Türk Büyükleri Konferansı

Karatekin Üniversitesi Türk Dünyası Araştırma Topluluğu tarafından düzenlenen ve konuşmacı olarak MHP MYK Üyesi Yusuf Naci Bayındır’ın yer aldığı Türk Büyükleri Konferansı İİBF Kırmızı Salon’da yapıldı.

Sözlerine dünyanın yaratılışından itibaren en asil ve tarih boyunca diğer milletlere hep örnek olmuş, adaleti tecelli ettirmiş tek millet varsa onun adının Türk Milleti olduğunu söyleyerek başlayan Bayındır, Türk Milletini bu noktaya taşıyan sizler gibi bu milletin evlatları olmuş, millete önderlik etmiş insanlardan yani Türk Büyüklerinden bu konferansta bahsedeceklerini söyledi.

Bayındır, Türk Büyüklerinden ilk olarak Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya gelişine kadarki zaman içerisinde yaşananlar ile ilgili bilgi kaynaklarından olan Dede Korkut’u anlatarak başladı. Devamında Kür-Şad, Oğuz Han – Mete Han, Atilla, Cengiz Han, Bilge Kaan, Tuğrul ve Çağrı Beyler, Hoca Ahmet Yesevi ile Alp Arslan’ın hayatından kısa notlarla bahseden Bayındır, Hacı Murad-ı Veli ve Emir Karatekin’in Çankırı’ya gelerek Anadolu’nun Türkleşmesinde büyük hizmetler verdiklerini belirtti. Osmanlı Beyleri ve Padişahlarından Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanunu Sultan Süleyman, İbrahim Han’ın Türk Tarihindeki yerlerini belirten Yusuf Naci Bayındır Sultan II. Abdülhamit Han’ın devletin bekası adına tezgâhlanan yıkıcı siyasi oyunları bozan bir deha olduğunu ancak II. Abdülhamit’in hainler tarafından başka türlü gösterildiğini söyledi.

Tek başına birkaç yol arkadaşıyla beraber küçük gemi ile yola çıkan, Türk milletine güvenen, milletinin birlik ruhuna ve asli cevherine inanarak, bütün zorlukları aşmayı başaran ismin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu ifade eden Bayındır, Atatürk’ün Bilge Kaan’dan aldığı ilhamı bize yansıttığı destanın adının “Gençliğe Hitabe” olduğunun altını çizdi.

Bayındır şöyle konuştu:
“Orhun Abidelerinde Bilge Kaan Türk Milletine ne demiş, hangi mesajı vermişse Mustafa Kemal de gençliğe hitabesinde aynı şuur, aynı sorumluluk ve aynı ülküyü işaret ederek boş yere Atatürk olmadığını göstermiştir. İşte Atatürk olmak mutlak milli şuur sahibi olmayı gerektirir. İşte Türk büyüğü olmak böyle bir şeydir. Emin olun ki bu cevher dünyada yalnız ve yalnız mensubu olmaktan gurur duyduğumuz asil Türk milletinde vardır. Siz genç kardeşlerimizin de geleceği planlarken milletimizi istikbale taşıyabilmek için mutlaka bu cevherden beslenmeli, bu hitabe ve kitabelerden ders çıkartmalı, kesinkes milli şuur sahibi olmalısınız. Sizi büyük yapacak olan işte bu şuurdur. Aynı ülküyü aynı milli şuuru Mehmet Akif de, Nihal Atsız da, Necdet Sancar da ve özellikle de Başbuğ Alparslan Türkeş de daha net ve coşkulu olarak görmekteyiz” dedi.

Yusuf Naci Bayındır, bu duygu ve düşüncelerle geleceğe hazırlanırken, “Kızıl Elma” kavramının idraki içinde vatan bütünlüğünü, milli birliği ilelebet yaşamanın ve yaşatmanın gençlerin vazgeçemecekleri vazifeleri olduğunu söyledi.

Mehmet Akif Ersoy, Hüseyin Nihal Atsız, Nejdet Sancar ve Alparslan Türkeş’ten de bahseden Bayındır, Türkeş’in ilkeleri, ülküleri ve düşünceleri ile gençlerin bu Türk büyüklerinin rehberleri olması gerektiğini belirtti.

Büyük bir coşku ve heyecanla takip edilen konferansın bitiminde Topluluk Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Emine Çeliksoy tarafından Yusuf Naci Bayındır’a katılımlarından dolayı tuz lambası hediye edildi.